Metakognitif (üstbilişsel) terapi, endişe, ruminasyon ve saplantılı dikkat gibi negatif üstbilişsel inançları değiştirmeye odaklanan bir psikoterapidir. Üstbiliş, bilişin zihinsel süreçleri ve düşünmeyi kontrol eden yönüdür. Çoğu insanın üstbilişle ilgili doğrudan bilinçli deneyimi vardır. Bir kişi bir ismi hatırlayamadığında, ismin hafızasında kayıtlı olduğundan emin olabilir. Bu, \’dil ucu etkisi\’ adı verilen üstbilişsel duruma bir örnektir. Adrian Wells tarafından Wells ve Gerald Matthews\’un bilgi işleme modeline dayanarak oluşturulmuştur . Üstbiliş, insanın kendi düşüncelerinin ve içsel zihinsel süreçlerinin farkında olma ve onları kontrol etme kapasitesini ifade eder .
Üstbiliş örnekleri arasında, bir kişinin o anda zihninde hangi düşüncelerin olduğunu bilmesi ve dikkat odağının nerede olduğunu bilmesi ve kişinin kendi düşünceleri hakkındaki inançları yer alır. Dikkat bozukluğu olan çocuklara yönelik ilk üstbilişsel müdahaleler 1980\’lerde geliştirildi.
Anksiyete veya depresyon gibi psikolojik bozuklukların özelliklerinden biri, düşünmenin kontrol edilmesinin zorlaşmasıdır. Ayrıca, duygusal acının kötüleşmesine ve devam etmesine yol açacak şekilde önyargılı hale gelmesidir. Birçok hasta, düşünceleri ve davranışları üzerindeki kontrollerini kaybeder. Bir diğer önemli özellik ise kişinin düşünce ve dikkatinin, kendi kendine ve tehdit edici bilgilere takılıp kara kara düşünme kalıplarında sabitleşmesidir. Üstbilişsel terapi, düşünme kalıplarındaki bu değişikliğin farkına varır ve bunun çok önemli olduğuna inanır. Bunun adı Bilişsel-Dikkat Sendromudur.
Bilişsel-Dikkat Sendromu:
- Endişe,
- Derin-saplantılı düşünme,
- Dikkatin tehdide odaklanması ile karakterizedir.
Ayrıca kişinin yararlı olduğuna inandığı ancak çoğu geri tepen ve duygusal sorunların devam etmesine neden olan baş etme davranışlarından oluşur.
Terapi Hedefleri
- Hastaların düşüncelerini ve zihinlerinin nasıl çalıştığını keşfetmek
- Daha sonra hastaya bu inançların, belirtileri sürdürmeye veya kötüleştirmeye nasıl hizmet ettiğini göstermek.
- Son olarak semptomların azalmasına olanak sağlamak amacıyla düşüncelere yanıt vermenin alternatif yollarını sağlamak.
Modelde özellikle önemli olan, olumsuz üstbilişsel inançlardır. Bunlar içerik olarak kontrol edilemezlik ve tehlikelilik ile ilgilidir.
Metakognitif (Üstbilişsel) Terapi uygulanan Durumlar
- Sosyal anksiyete bozukluğu
- Yaygın anksiyete bozukluğu
- Sağlık anksiyetesi
- Obsesif kompulsif bozukluk
- Travma sonrası stres bozukluğu
- Depresyonun
Genel Özellikler:
- Genellikle 8-12 seans sürer
- Süresi sınırlı bir terapidir
- Terapist, hastanın üstbilişsel inançlarını, deneyimlerini ve stratejilerini keşfeder
- Terapist daha sonra modeli hastayla paylaşarak belirli semptomların nasıl ortaya çıktığına ve devam ettiğine dikkat çeker
- Terapi daha sonra hastanın düşünceleriyle olan ilişkisini değiştirmeyi amaçlar
- Üstbilişsel inançlara meydan okuma yöntemleri de içerir.
- Örneğin, \”Çok fazla endişelenirsen \’delireceğine\’ inanıyorsun. Haydi önümüzdeki beş dakika boyunca mümkün olduğunca endişelenmeyi deneyelim ve herhangi bir etkisi olup olmadığına bakalım\”.
Ayrıca, metakognitif terapi, BDT’den farklıdır. Çünkü sosyal ve fiziksel algıyla bağlantılı inançlara odaklanmaz. Dahası başkaları ve çevre ile ilgili düşünceleri de dikkate almaz. Bunun yerine kişilerin bu düşüncelere ve olup bitene yanıt verme biçimlerini inceler. Kısacası gerçekliğe dair hatalı ve işlevsiz düşünceleri yöneten üst bilişsel süreçleri ele alır.