Davranış terapisi, psikolojik rahatsızlıkların ve sorunlu davranışların öğrenilmiş olduğu ve bu davranışların yeniden öğrenme yoluyla değiştirilebileceği fikrine dayanır. Bu terapi, problemli davranışların nedenlerine değil, bu davranışların nasıl değiştirilebileceğine odaklanır. Temel olarak, kişilerin istemedikleri ya da işlevsiz buldukları davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olmayı amaçlar.
Temel İlkeler:
Davranış terapisi, Davranışçı Kuram\’a dayanır ve Ivan Pavlov’un klasik koşullanma, B.F. Skinner’ın edimsel koşullanma çalışmaları üzerine inşa edilmiştir. Bu ilkeler şunlardır:
- Klasik Koşullanma: Belli bir uyarıcının (örneğin travmatik bir olay) belirli bir tepkiden (kaygı veya korku) sorumlu olduğunu söyler. Klasik koşullanma yoluyla öğrenilen olumsuz davranışların, yeniden koşullandırma veya duyarsızlaştırma yöntemleriyle değişmesi mümkündür.
- Edimsel Koşullanma: Davranışın sonuçları, o davranışın gelecekteki tekrarını etkiler. Olumlu sonuçlar (ödüller) davranışın tekrarlanmasını artırır. Öte yandan olumsuz sonuçlar (cezalar) o davranışın azalmasına yol açar. Terapi sırasında olumlu davranışları pekiştirmek için ödül kullanılırken, istenmeyen davranışlar cezasız bırakılır veya söndürme (ignore etme) uygulanır.
Davranış Terapisi Kullanım Alanları:
Davranış terapisi, çeşitli psikolojik ve davranışsal sorunların tedavisinde etkilidir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Kaygı bozuklukları (örneğin fobiler, obsesif-kompulsif bozukluk)
- Depresyon
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
- Yeme bozuklukları (anoreksiya, bulimiya)
- Davranışsal bağımlılıklar (madde kullanımı, kumar)
- Çocuklarda davranış problemleri (hiperaktivite, karşıt gelme bozukluğu)
Davranış Terapisi Teknikleri:
- Sistematik Duyarsızlaştırma: Daha çok fobisi olan bireylerin, korktukları duruma kademeli olarak maruz bırakılarak bu duruma karşı duyarsız hale gelmeleri amaçtır.
- Maruz Bırakma Terapisi: Burada amaç, kaygı ve korku yaratan durumlarla karşı karşıya kalarak tepki şiddetini azaltmaktır. Kaçınma davranışlarını azaltarak kişinin korkulan durumla başa çıkmasına yardımcı olur.
- Modelleme: Terapist veya başkaları, bireyin öğrenmesini istediği davranışları sergiler. Birey, bu davranışları gözlemleyerek öğrenir.
- Pekiştirme ve Ceza: İstenmeyen davranışları azaltmak ve olumlu davranışları artırmak için ödüllendirme (pozitif pekiştirme) veya istenmeyen sonuçlarla karşılaşma (ceza) kullanır.
- Davranışsal Aktivasyon: Özellikle depresyon tedavisinde etkilidir. Bu teknik, bireyleri zevk alabilecekleri ya da hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak aktiviteler yapmaya teşvik eder. Böylece olumsuz düşünce ve duyguların etkisini azalır.
Avantajları:
- Somut ve Hedefe Yönelik: Davranış terapisi, belirli hedeflere odaklanır ve somut sonuçlar üretir.
- Kısa Süreli: Diğer bazı terapi türlerine göre daha kısa sürelidir.
- Kanıt Temelli: Araştırmalar, davranış terapisinin özellikle kaygı bozuklukları ve fobiler gibi rahatsızlıkların tedavisinde etkili olduğunu göstermiştir.
Dezavantajları:
- Duygusal Boyutun Göz Ardı Edilmesi: Sadece davranışlara odaklanması, bazen sorunun kökenindeki duygusal veya bilişsel unsurları ihmal eder.
- Karmaşık Sorunlar İçin Yetersiz Kalması: Karmaşık psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde tek başına yetersiz kalır ve başka terapi yöntemleriyle desteklenmesi gerekir.
Davranış terapisi, insanların işlevsiz davranışları değiştirmelerine yardımcı olmayı hedefleyen pratik ve yapılandırılmış bir yaklaşım sunar. Özellikle kısa vadeli çözüm arayanlar için etkilidir.